Türkce Kuran Meali
Köşe Yazarı
Türkce Kuran Meali
 

84. Rum-Romalılar Süresi

84. Rum-Romalılar Süresi: Mekke'de 42 Ayet Olarak İndirildi!   1.Elif, Lâm, Mîm.   2.Yenilgiye uğratıldı Rûm. Allah'ın yardımlarıyla bir kaç yıl içinde yeryüzünün en yakın ve en alçak bir yerinde, onlar yenilgilerinin ardından galip duruma geçecekler. Eninde  ve sonunda iş ve oluş vede hüküm yanlız Yüce Allah'ındır. Onların galibiyet gününde Allah'a inananlar ferahlayacaklar'dır. Allah dilediğine yardım eder. Allah Azîz'dir. Allah Rahîm'dir.   3.Yaratan Yüce Allah'ın vaadi bu ! Ne varki insanların çokları bilmez ama Allah vaadine asla ters düşmez.   4.Onlar bu basit ve iğreti hayatın dış görüntüsünü bilirler ama ahiret hayatını bilmezler ve bu konuda tam bir gaflet içindedirler. Kendi benliklerinin içinde olup bitenleri de mi düşünmediler!   5.Allah gökleri, yeri ve bu ikisi arasındakileri ancak hak üzere ve belirlenmiş bir süreye bağlı olarak yaratmıştır. Şu da bir gerçek ki, insanlardan çokları Rablerine kavuşmayı gerçekten inkâr ediyorlar. 6.Yeryüzünde dolaşıp bir bakmıyorlar mı ki, nasıl oldu kendilerinden öncekilerin sonu? Onlar kuvvet yönünden bunlardan daha ağır ve baskındılar. Toprağı eşip deşip didik didik etmişlerdi. Ve yeryüzünü, bunların imar ettiklerinden çok daha fazla imar etmişlerdi. Ve resulleri onlara açık ve seçik deliller getirmişti. O halde, Allah onlara zulmediyor değildi. Doğrusu, onlardı öz benliklerine zulmedip duranlar. Sonra o çirkinlik ve kötülük sergileyenlerin sonu, çirkinlik ve kötülüğün en beteri oldu. Çünkü Allah'ın ayetlerini yalanlamışlar ve o ayetlerle alay ediyorlardı.   7.Allah yaratmaya başlar, dilediğini yaratır ve sonra o yarattığını varlık alanından çekip tekrar yaratır ve en sonunda Yaratan Yüce Allah'a döndürülürsünüz. 8.Kıyametin kopacağı gün, günahkârlar sus ve pus olacaklardır. Allah'a ortak tuttukları arasından, kendileri için şefaatçılar çıkmayacaktır. Kendi yandaşlarına nankörlük etmektedir onlar. Saat gelip çattığı o gün, hepsi birbirinden ayrılacaktır. Yaratan Yüce Allah'a inanan, hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onlar bir bahçe içinde mutlu edilirler.   9.Allah'ı inkâr edip ayetleri ve âhiret buluşmasını yalanlayanlara gelince, onlar azabın içinde hazır bulundurulurlar.   10.Akşam ve Sabah'a erdiğinizde yanlız Allah'ı an. Gün sonunda, Öğleye erdiğinizde göklerde ve yerde yanlız Allah'ı an ve şükret. 11.Yaratan Allah diriyi ölüden, ölüyü diriden çıkarır. Toprağın ölümü ardından, yeniden aynı toprağa hayat verir. Siz de işte böyle topraktan çıkarılacaksınız.   12.Allah'ın ayetlerinden biri de sizi, topraktan yaratmış olmasıdır. Sonra siz bir insan türü oldunuz, ve her kıtaya yayıldınız. Allah'ın ayetlerinden biri de sizin için, kendilerine ısınasınız ve aranızda sevgi ve rahmet koysun diye kendi nefislerinizden sizlere eşler yaratmasıdır. Bunda, iyice düşünen bir toplum için elbette ayetler vardır.   13.Göklerin ve yerin yaratılmasıyla dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da Allah'ın ayetlerindendir. Bunda, ilim sahipleri için elbette ibretler vardır.   14.Gece ve gündüz uyumanız, Allah'ın lütfundan nasip aramanız da yine Allah'ın ayetlerindendir. Bunda, işitebilen bir toplum için elbette örnekler alınacak ibretler vardır.   15.Yine Allah'ın ayetlerindendir ki Allah size, korku ve ümit olmak üzere şimşeği gösterip, size gökten bir su indiriyor da toprağın ölümünden sonra o ölü toprağı o gökten inen suyla canlandırıyor. Bunda, aklını işleten bir topluluk için elbette mucizeler vardır.   16.Göğün ve yerin Allah'ın emriyle ayakta durması da Allah'ın ayetlerindendir. Sonra sizi bir çağrıyla davet ettiğinde siz yerden hemen çıkacaksınız.   17.Kainatta ve Yeryüzündeki göklerde kim varsa Yaratan Yüce Allah'ındır. Hepsi Allah'a boyun eğmektedir.   18.Yaratmaya ilk başlayan ve yaratılanları ilk yaratan Yüce Allah'tır. Sonra onları çevirip yeniden yaratacaktır. Bu Allah için çok da kolaydır.   19.Göklerde ve yerde en yüce örnekler ve en yüce sıfatlar yanlız Yaratan Yüce Allah'ındır. Allah'tır Azîz dir Allah'tır Hakîm dir   20.Yaratan Yüce Allah sizlere öz benliklerinizden örnekler verdi Ellerinizin altında bulunanlarda, size verdiğim rızıklarda, sizinle aynı haklara sahip, birbirinizden çekindiğiniz gibi kendilerinden çekineceğiniz ortaklarınız var mı? İşte ben, aklını işletecek bir topluluk için ayetleri böyle açık açık sıralıyorum.   21.Zulme sapanlarsa ilimsiz bir biçimde keyiflerine uymuşlardır. Allah'ın saptırdığına kim yol gösterecek? Böylelerinin yardımcıları yoktur. O halde sen yüzünü, bir hanîf olarak dine, Allah'ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata çevir. Allah'ın yaratışında değiştirme olamaz. Doğru ve eskimez din işte budur. Fakat insanların çokları bilmiyorlar.   22.Allah'a yönelmiş kişiler olarak Allah'tan sakının! Namazı ve duayı yerine getirin ve sakın Allah'a ortak koşup Allah yolundan sapanlardan olmayın. Onlar ki, dinlerini parçalayıp mezhepler ve cemaatler haline geldiler. Her mezhep kendi elindekiyle sevinip övünür.   23.İnsanlara bir zorluk dokunduğunda, Rablerine yönelerek Allah'a yakarırlar. Sonra Allah onlara bir rahmet tattırınca bakarsın ki, içlerinden bir grup kendilerine verdiklerime karşı nankörlük etsinler diye Rablerine ortak koşuyor. 24.Haydi, yararlanın ve zevklenin siz çok yakında görecek ve bileceksiniz... Yoksa onlara kesin bir kanıt mı indirdim de onlara bana ortak koşmalarını söylüyor.   25.İnsanlara bir rahmet tattırdığımda, onunla ferahlar, şımarırlar. Kendi ellerinin hazırladıkları yüzünden kendilerine bir kötülük gelip çatsa, hemencecik ümitsizliğe düşerler.    26.Görmediler mi Allah, dilediğine rızkı genişçe veriyor, dilediğine kısıyor. O halde, akrabaya yoksula, yolda kalmışa da hakkını ver. Allah'ın rahmetini isteyenler için bu daha hayırlıdır işte böyleleridir, kurtuluşa erenler.   27.İnsanların malları içinde artsın diye riba olarak verdiğiniz, Allah katında artmaz. Allah'ın rahmetini isteyerek verdiğiniz zekâta gelince, işte onu verenler kat kat artıranların ta kendileridir. 28.Allah'tır ki sizi yaratmış, sonra rızıklandırmıştır. Allah sizi öldürecek ve sonra diriltecektir. Peki,bunlardan birini yapabilecek, ortak koştuklarınızdan biri varmı! 29.Yücedir Allah onların ortak koştuklarından arınmıştır. İnsanların ellerinin kazanmış oldukları yüzünden denizde ve karada bozgun çıktı. Allah onlara, yaptıklarının bir kısmını tattırıyor ki geri dönebilsinler.   30.De ki: Yeryüzünde dolaşın da öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bir bakın Onların çoğu şirke sapan insanlardı. Allah tarafından ertelenmesi söz konusu olmayan bir günden önce, yüzünü güçlü ve eskimez dine döndür! O gün herkes bölük bölük ayrılacaktır.   31.Kim küfre saparsa inkârı kendisi aleyhinedir. Barışa ve hayra yönelik bir iş yapanlarsa, kendi benlikleri için yer hazırlarlar. Çünkü Allah, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanları, öz lütfundan ödüllendirecektir. Allah, nankörlük edenleri sevmez.   32.Allah'ın ayetlerindendir ki, size rahmetinden tattırsın; gemiler, buyruğu ile akıp gitsin. Lütfundan nasip arayasınız ve şükredebilesiniz diye, rüzgârları müjdeciler olarak gönderir.   33.Yemin olsun ben, senden önce de resulleri toplumlarına gönderdim, onlara açık kanıtlar getirdiler. Nihayet, günah işleyenlerden öc aldım. İnananlara yardım etmek benim üzerimde bir haktır.   34.O Allah'tır ki, rüzgârları gönderir de onlar, bulutu savurur sonra Allah o bulutu gökte dilediği gibi yayıp döşer, onu parça parça eder. Nihayet sen onun arasından yağmurun çıktığını görürsün. Sonra onu kullarından dilediğine ulaştırdığında onlar, müjde almış gibi sevinirler. Oysaki onlar, yağmur kendilerine indirilmeden önce iyice suskun ve ümitsiz idiler.   35.Artık Allah'ın rahmetinin eserlerine bak, nasıl diriltiyor toprağı ölümü ardından! İşte bu Muhyî, ölüleri elbette diriltir. Allah, herşeye Kadîr'dir. Yemin olsun, bir rüzgâr göndersem de o yeri sararmış görseler, arkasından hiç şaşmadan nankörlük etmeye başlarlar. 36.Artık sen, ölülere işittiremez dönüp gittikleri takdirde sağırlara da çağrını duyuramazsın. Ve sen körleri de sapıklıklarından aydınlığa çıkaramazsın. Sen ancak, ayetlerime iman edenlere dinletirsin de onlar müslümanlar ve Allah'a teslim olanlar haline geliverirler.   37.Allah O'dur ki, sizi bir güçsüzlükten yarattı. Sonra o güçsüzlüğün arkasından bir kuvvet oluşturdu. Sonra o kuvvetin arkasından bir güçsüzlük ve ihtiyarlığa vücut verdi. Allah dilediğini yaratır. Allah Alîm'dir Allah Kadîr'dir. 38.Saat gelip kıyamet koptuğu gün, günahkârlar dünyada bir saatten başka kalmadıklarına yemin ederler. Onlar işte böyle çevriliyorlardı.   39.İlim ve iman verilenler ise şöyle dediler: Yemin olsun, siz, Allah'ın Kitabı gereğince yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu, yeniden dirilme günüdür, fakat siz daha önceden bilmiyordunuz.   40.Zulmetmiş olanlara, özür bildirmeleri o gün yarar sağlamayacak ve onlardan Yaratan Yüce Allah'ı hoşnut etmeleri de istenmez.   41.Yemin olsun ki, ben bu Kur'an'da insanlar için her türlü örneği verdim. Sen onlara bir mucize getirsen, gerçeği örten nankörler ve inkâr edenler mutlaka şöyle diyeceklerdir: Siz, eskiyi hükümsüz kılanlardan başkası değilsiniz. İlimden nasipsizlerin kalpleri üzerine Allah işte böyle mühür basıyor. O halde, sabret! 42.Kuşkun olmasın ki, Allah'ın vaadi haktır. İmanı kemale ermemişler seni hafifliğe sevk etmesinler ve seni küçümseyemeyeceklerdir.  
Ekleme Tarihi: 26 Haziran 2021 - Cumartesi
Türkce Kuran Meali

84. Rum-Romalılar Süresi

84. Rum-Romalılar Süresi: Mekke'de 42 Ayet Olarak İndirildi!

 

1.Elif, Lâm, Mîm.
 

2.Yenilgiye uğratıldı Rûm.
Allah'ın yardımlarıyla bir kaç yıl içinde yeryüzünün en yakın ve en alçak bir yerinde, onlar yenilgilerinin ardından galip duruma geçecekler.
Eninde  ve sonunda iş ve oluş vede hüküm yanlız Yüce Allah'ındır.
Onların galibiyet gününde Allah'a inananlar ferahlayacaklar'dır.
Allah dilediğine yardım eder.
Allah Azîz'dir.
Allah Rahîm'dir.

 

3.Yaratan Yüce Allah'ın vaadi bu !
Ne varki insanların çokları bilmez ama Allah vaadine asla ters düşmez.

 

4.Onlar bu basit ve iğreti hayatın dış görüntüsünü bilirler ama ahiret hayatını bilmezler ve bu konuda tam bir gaflet içindedirler. Kendi benliklerinin içinde olup bitenleri de mi düşünmediler!
 

5.Allah gökleri, yeri ve bu ikisi arasındakileri ancak hak üzere ve belirlenmiş bir süreye bağlı olarak yaratmıştır. Şu da bir gerçek ki, insanlardan çokları Rablerine kavuşmayı gerçekten inkâr ediyorlar.


6.Yeryüzünde dolaşıp bir bakmıyorlar mı ki, nasıl oldu kendilerinden öncekilerin sonu? Onlar kuvvet yönünden bunlardan daha ağır ve baskındılar.
Toprağı eşip deşip didik didik etmişlerdi.
Ve yeryüzünü, bunların imar ettiklerinden çok daha fazla imar etmişlerdi.
Ve resulleri onlara açık ve seçik deliller getirmişti.
O halde, Allah onlara zulmediyor değildi.
Doğrusu, onlardı öz benliklerine zulmedip duranlar.
Sonra o çirkinlik ve kötülük sergileyenlerin sonu, çirkinlik ve kötülüğün en beteri oldu. Çünkü Allah'ın ayetlerini yalanlamışlar ve o ayetlerle alay ediyorlardı.

 

7.Allah yaratmaya başlar, dilediğini yaratır ve sonra o yarattığını varlık alanından çekip tekrar yaratır ve en sonunda Yaratan Yüce Allah'a döndürülürsünüz.


8.Kıyametin kopacağı gün, günahkârlar sus ve pus olacaklardır.
Allah'a ortak tuttukları arasından, kendileri için şefaatçılar çıkmayacaktır.
Kendi yandaşlarına nankörlük etmektedir onlar.
Saat gelip çattığı o gün, hepsi birbirinden ayrılacaktır.
Yaratan Yüce Allah'a inanan, hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onlar bir bahçe içinde mutlu edilirler.

 

9.Allah'ı inkâr edip ayetleri ve âhiret buluşmasını yalanlayanlara gelince, onlar azabın içinde hazır bulundurulurlar.
 

10.Akşam ve Sabah'a erdiğinizde yanlız Allah'ı an.
Gün sonundaÖğleye erdiğinizde göklerde ve yerde yanlız Allah'ı an ve şükret.


11.Yaratan Allah diriyi ölüden, ölüyü diriden çıkarır.
Toprağın ölümü ardından, yeniden aynı toprağa hayat verir.
Siz de işte böyle topraktan çıkarılacaksınız.

 

12.Allah'ın ayetlerinden biri de sizi, topraktan yaratmış olmasıdır.
Sonra siz bir insan türü oldunuz, ve her kıtaya yayıldınız.
Allah'ın ayetlerinden biri de sizin için, kendilerine ısınasınız ve aranızda sevgi ve rahmet koysun diye kendi nefislerinizden sizlere eşler yaratmasıdır.
Bunda, iyice düşünen bir toplum için elbette ayetler vardır.

 

13.Göklerin ve yerin yaratılmasıyla dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da Allah'ın ayetlerindendir. Bunda, ilim sahipleri için elbette ibretler vardır.
 

14.Gece ve gündüz uyumanız, Allah'ın lütfundan nasip aramanız da yine Allah'ın ayetlerindendir. Bunda, işitebilen bir toplum için elbette örnekler alınacak ibretler vardır.
 

15.Yine Allah'ın ayetlerindendir ki Allah size, korku ve ümit olmak üzere şimşeği gösterip, size gökten bir su indiriyor da toprağın ölümünden sonra o ölü toprağı o gökten inen suyla canlandırıyor. Bunda, aklını işleten bir topluluk için elbette mucizeler vardır.
 

16.Göğün ve yerin Allah'ın emriyle ayakta durması da Allah'ın ayetlerindendir.
Sonra sizi bir çağrıyla davet ettiğinde siz yerden hemen çıkacaksınız.

 

17.Kainatta ve Yeryüzündeki göklerde kim varsa Yaratan Yüce Allah'ındır.
Hepsi Allah'a boyun eğmektedir.

 

18.Yaratmaya ilk başlayan ve yaratılanları ilk yaratan Yüce Allah'tır.
Sonra onları çevirip yeniden yaratacaktır.
Bu Allah için çok da kolaydır.

 

19.Göklerde ve yerde en yüce örnekler ve en yüce sıfatlar yanlız Yaratan Yüce Allah'ındır.
Allah'tır Azîz dir
Allah'tır Hakîm dir

 

20.Yaratan Yüce Allah sizlere öz benliklerinizden örnekler verdi
Ellerinizin altında bulunanlarda, size verdiğim rızıklarda, sizinle aynı haklara sahip, birbirinizden çekindiğiniz gibi kendilerinden çekineceğiniz ortaklarınız var mı?
İşte ben, aklını işletecek bir topluluk için ayetleri böyle açık açık sıralıyorum.

 

21.Zulme sapanlarsa ilimsiz bir biçimde keyiflerine uymuşlardır.
Allah'ın saptırdığına kim yol gösterecek?
Böylelerinin yardımcıları yoktur.
O halde sen yüzünü, bir hanîf olarak dine, Allah'ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata çevir. Allah'ın yaratışında değiştirme olamaz.
Doğru ve eskimez din işte budur.
Fakat insanların çokları bilmiyorlar.

 

22.Allah'a yönelmiş kişiler olarak Allah'tan sakının!
Namazı ve duayı yerine getirin ve sakın Allah'a ortak koşup Allah yolundan sapanlardan olmayın.
Onlar ki, dinlerini parçalayıp mezhepler ve cemaatler haline geldiler.
Her mezhep kendi elindekiyle sevinip övünür.

 

23.İnsanlara bir zorluk dokunduğunda, Rablerine yönelerek Allah'a yakarırlar.
Sonra Allah onlara bir rahmet tattırınca bakarsın ki, içlerinden bir grup kendilerine verdiklerime karşı nankörlük etsinler diye Rablerine ortak koşuyor.


24.Haydi, yararlanın ve zevklenin siz çok yakında görecek ve bileceksiniz...
Yoksa onlara kesin bir kanıt mı indirdim de onlara bana ortak koşmalarını söylüyor.

 

25.İnsanlara bir rahmet tattırdığımda, onunla ferahlar, şımarırlar.
Kendi ellerinin hazırladıkları yüzünden kendilerine bir kötülük gelip çatsa, hemencecik ümitsizliğe düşerler. 

 

26.Görmediler mi Allah, dilediğine rızkı genişçe veriyor, dilediğine kısıyor.
O halde, akrabaya yoksula, yolda kalmışa da hakkını ver.
Allah'ın rahmetini isteyenler için bu daha hayırlıdır işte böyleleridir, kurtuluşa erenler.
 

27.İnsanların malları içinde artsın diye riba olarak verdiğiniz, Allah katında artmaz. Allah'ın rahmetini isteyerek verdiğiniz zekâta gelince, işte onu verenler kat kat artıranların ta kendileridir.


28.Allah'tır ki sizi yaratmış, sonra rızıklandırmıştır.
Allah sizi öldürecek ve sonra diriltecektir.
Peki,bunlardan birini yapabilecek, ortak koştuklarınızdan biri varmı!


29.Yücedir Allah onların ortak koştuklarından arınmıştır.
İnsanların ellerinin kazanmış oldukları yüzünden denizde ve karada bozgun çıktı.
Allah onlara, yaptıklarının bir kısmını tattırıyor ki geri dönebilsinler.

 

30.De ki: Yeryüzünde dolaşın da öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bir bakın Onların çoğu şirke sapan insanlardı. Allah tarafından ertelenmesi söz konusu olmayan bir günden önce, yüzünü güçlü ve eskimez dine döndür! O gün herkes bölük bölük ayrılacaktır.
 

31.Kim küfre saparsa inkârı kendisi aleyhinedir.
Barışa ve hayra yönelik bir iş yapanlarsa, kendi benlikleri için yer hazırlarlar.
Çünkü Allah, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanları, öz lütfundan ödüllendirecektir. Allah, nankörlük edenleri sevmez.

 

32.Allah'ın ayetlerindendir ki, size rahmetinden tattırsın; gemiler, buyruğu ile akıp gitsin. Lütfundan nasip arayasınız ve şükredebilesiniz diye, rüzgârları müjdeciler olarak gönderir.
 

33.Yemin olsun ben, senden önce de resulleri toplumlarına gönderdim, onlara açık kanıtlar getirdiler. Nihayet, günah işleyenlerden öc aldım.
İnananlara yardım etmek benim üzerimde bir haktır.

 

34.O Allah'tır ki, rüzgârları gönderir de onlar, bulutu savurur sonra Allah o bulutu gökte dilediği gibi yayıp döşer, onu parça parça eder. Nihayet sen onun arasından yağmurun çıktığını görürsün. Sonra onu kullarından dilediğine ulaştırdığında onlar, müjde almış gibi sevinirler. Oysaki onlar, yağmur kendilerine indirilmeden önce iyice suskun ve ümitsiz idiler.
 

35.Artık Allah'ın rahmetinin eserlerine bak, nasıl diriltiyor toprağı ölümü ardından! İşte bu Muhyî, ölüleri elbette diriltir. Allah, herşeye Kadîr'dir.
Yemin olsun, bir rüzgâr göndersem de o yeri sararmış görseler, arkasından hiç şaşmadan nankörlük etmeye başlarlar.


36.Artık sen, ölülere işittiremez dönüp gittikleri takdirde sağırlara da çağrını duyuramazsın. Ve sen körleri de sapıklıklarından aydınlığa çıkaramazsın.
Sen ancak, ayetlerime iman edenlere dinletirsin de onlar müslümanlar ve Allah'a teslim olanlar haline geliverirler.

 

37.Allah O'dur ki, sizi bir güçsüzlükten yarattı.
Sonra o güçsüzlüğün arkasından bir kuvvet oluşturdu.
Sonra o kuvvetin arkasından bir güçsüzlük ve ihtiyarlığa vücut verdi.
Allah dilediğini yaratır.
Allah Alîm'dir
Allah Kadîr'dir.


38.Saat gelip kıyamet koptuğu gün, günahkârlar dünyada bir saatten başka kalmadıklarına yemin ederler. Onlar işte böyle çevriliyorlardı.
 

39.İlim ve iman verilenler ise şöyle dediler: Yemin olsun, siz, Allah'ın Kitabı gereğince yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu, yeniden dirilme günüdür, fakat siz daha önceden bilmiyordunuz.
 

40.Zulmetmiş olanlara, özür bildirmeleri o gün yarar sağlamayacak ve onlardan
Yaratan Yüce Allah'ı hoşnut etmeleri de istenmez.

 

41.Yemin olsun ki, ben bu Kur'an'da insanlar için her türlü örneği verdim.
Sen onlara bir mucize getirsen, gerçeği örten nankörler ve inkâr edenler mutlaka şöyle diyeceklerdir: Siz, eskiyi hükümsüz kılanlardan başkası değilsiniz.
İlimden nasipsizlerin kalpleri üzerine Allah işte böyle mühür basıyor.
O halde, sabret!


42.Kuşkun olmasın ki, Allah'ın vaadi haktır.
İmanı kemale ermemişler seni hafifliğe sevk etmesinler ve seni küçümseyemeyeceklerdir.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishdailynews.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.