Ne yazık ki Peygamber’in olduğu iddia edilen kılları, dini bir ibadet havasında insanlara öptürme faaliyeti hâlâ devam etmektedir.
Hıristiyanlığı ikonlarından dolayı kınayanlar, benzer hurafeleri dinimize kendileri sokmuşlardır.
Peygamberimiz Kuran’da iki sıfatla anılır.
Birincisi “Nebi” kelimesidir ve “haber getiren” manasındadır.
Kuran’da bu kelime, aynen Farsçadan dilimize geçen “peygamber” kelimesi gibi yalnız “Allah’tan haber getiren
insanlar” için kullanılmıştır. İkincisiyse “Resul” kelimesidir ki Türkçemizdeki “elçi” kelimesinin karşılığıdır ve Kuran’da peygamberler en çok bu kelimeyle anlatılırlar. Bu kelime, aynı Türkçedeki gibi hem Allah’ın elçileri, hem diğer elçilikler için kullanılır.
Peygamberimiz’i ve diğer peygamberleri tarif ederken kullanılan bu kelimeler peygamberlerin nebi (haber getirici), resul (elçi) olduğunu gösterir. Yani peygamber, Allah’tan aldığı mesajı insanlara ileten kişidir,
Peygamber kendinden dine bir şey katamaz. Öyle olsaydı Din, Allah ve Peygamber ortak yapımı bir müessese olurdu.
Peygamberimiz’e gelen vahiy Kuran’dır.
Bunun dışındaki İslam dışı bir Hadis, bir Mezhep izahı, birisinin içtihadı için “dinin evrensel bir hükmü veya bir bölümüdür” demek; Allah’ın olan dini Allah, Peygamberlerin aşırı ALLAH gibi yüceltilmesi. ALLAH ile Peygamber ortaklığına çevirmek olur.
Kısacası Peygamber’i doğru yere oturtmak, dini doğru kavramanın bir şartıdır.
Peygamberimiz aldığı haberi ayetleri insanlara iletmiştir.
Peygamberimiz açısından düşünürsek, bir insanın milyarlarca insana öncülük etmesidir.
Ne yazık ki bazıları, Kuran’dan anlaşılan bu peygamber tarifini yaptığımda “Siz Peygamber’i çok basit görüyorsunuz” demektedirler.
Peygamberi “ALLAH’ın oğlu veya ALLAH ” ilan etmekle olmaz. Yalnızca Allah’ın olan tüm dlnleri içinde barındıran İSLAM hükümler oluşturma yetkisi; sünnet, hadis gibi süslü ve söz de Peygambersever tavırlarla Peygamber’ede veriliyorsa, o da dinde bir sapmadır.
Sirk ve Şirk'in sonu Sakar cehennemidir
Her Şeyin Hayırlısını Yüce ALLAH Bilir
