Barolar, marjinal grupların kontrolünde

Çoklu Baro sistemi yerine nispi temsil sistemini önerdiklerini ifade eden BBP Genel Başkanı Mustafa Destici; “Aldığı oy oranına göre yönetimin 3’ü buradan 4’ü oradan oluyor. Başkanı yönetim seçiyor. Onun dışında çoklu baro sistemine sıcak değilim. Baroları sadece bir sendika gibi falan düşünemeyiz. Yani bunun savunma tarafı avukatlar dolayısıyla bunların iddia makamı önünde ağırlığını kaybetmemesi lazım. İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere bunların başındakilerin çoğu marjinal zihniyete daha yakın insanlar” şeklinde konuştu. Baroların ve meslek odalarının zaman zaman günlük politik çekişmelere taraf olduklarını belirten Destici; “Meslek kuruluşlarının politika ile iç içe olma çabaları üyelerine kendilerinden beklenen katkıyı yapamamalarına sebep oluyor. Pek çok baro ve meslek odası uzun yıllar marjinal gruplar tarafından yönetildi. Bu gruplar, bu kuruluşları kendi ideolojik hedefleri doğrultusunda kullandılar. Barolar ve meslek kuruluşlarının önemli bir kısmının temsil ettikleri üyeler ve ileri taşımakla görevli oldukları meslek alanlarıyla ilgileri büyük bir titizlikle tahsil ettikleri aidatlar ve kongreden kongreye yapılan delege hesapları oldu. Bu soruna artık köklü ve kalıcı çözüm bulunması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.   Diyanet İşleri Başkanı’na hakaret edenlerin ayağına gidenleri kınıyorum Nispi temsil sistemiyle ilgili görüşlerini de açıklayan Destici; “Baroların ve meslek odalarının sadece kongreleri kazanan listelerdekiler yerine her kesimden ve bölgeden temsilcilerin yer aldığı, bütün üyelerin temsil edildiği, temsil ettikleri mesleğin gelişimine katkı yapan, üyelerin ve hizmetin standartlarını yükselten, bunun yanı sıra hizmet kalitesini artırmayı hedefleyen kuruluşlar haline gelmesini istiyoruz. Bu kapsamda birden fazla baro ya da meslek odası yerine öncelikli olarak nispi temsilin esas alındığı bir seçim metoduyla mümkün olan en geniş katılımla oluşan ve tüm kesimlerin temsil edildiği baro ve meslek odalarını tercih ettiğimizi belirteyim. Baroların henüz TBMM’de görüşülecek teklifler şekillenmeden gösterdikleri tepkiyi yersiz ve abartılı buluyorum. Milliyetçilik iddiasında olan bazı siyasi parti temsilcilerinin Diyanet İşleri Başkanı’na ‘Sesi çağlar öncesinden gelen’ ve ‘Kan kokan cüret’ ifadelerini kullanabilen birinin ayağına gitmelerini şaşkınlıkla karşılıyor ve kınıyorum” dedi.