İktidara çatan da yakan da aynı kafa

Yeşil vatanımıza kastedip ormanlarımızı yakan PKK’lı hainleri gizlemek adına ‘Yangınlara uçaklarla neden müdahale edilmiyor” diyenlerin büyük bir algı operasyonu yürüttüğü ortaya çıktı. Türk Hava Kurumu’nun (THK) 1960 model 5 adet uçağını dillerine dolayıp, AK Parti hükümetine yüklenenlerin ittifak ortakları HDP alınmasın diye ormanlarımızı yakan PKK’ya tek kelime laf etmediği belirlendi. Muhalefetin THK algısının aksine vakfa ait uçakların oldukça eski modeller olduğu, bir saatte ancak 9 ton su atabildiği, yakıt ikmali yapabilmek adına sadece AVGAS yakıt tankerlerinin olduğu havalimanlarına yakın bölgelerde kullanılabildiği ve su alımlarında 2 kilometre genişliği olan denizler haricinde hiçbir yerden ikmal yapamadığı belirlendi.

 

Algı peşindeler
Halihazırda dünyada en çok kullanılan ve Türkiye’nin envanterinde de olan K-32 ve Mİ-8 yangın söndürme helikopterlerinin saatte sekiz defa 2.5 tonluk ikmal yaptığı ve toplamda 20 ton suyla yangınlara müdahale ettiği öğrenildi. Öte yandan; zillet bileşenleri ve fondaş medya tarafından failler ısrarla gizlenmeye çalışılsa da arşivler gerçeği gözler önüne seriyor. HDP Eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, “Bu ateş her tarafı yakar. Zannediyor musunuz Bodrum Cizre’ye çok uzak” ve PKK elebaşlarından Şemdin Sakık’ın, “Antalya’ya iner seralarını yakarız. İzmir’e ulaşır ormanlarını yakarız” sözleri tekrar gündeme geldi.

 

Ateşin çapulcuları işbaşında
Akit’e konuşan Araştırmacı Yazar Ercan Çifci, “Ülkemizde öyle bir muhalefet anlayışı var ki ülkenin dört bir yanında yangın çıkaran bu örgüte ses etmiyor ama canları pahası çalışan itfaiye, TSK ve emniyet teşkilatına hakarete varan üslupla saldırıyor. İnsan biraz utanır. Bu yangınları çıkaran teröristlerin yol arkadaşlarını siz meclise taşıdınız, belediyelere taşıdınız, ihaleler verip zenginleştirdiniz. Bu çapulcu sürüsünü kürsülere çıkarıp masum insanlarmış gibi gösterdiniz” dedi. Yeşil vatanımıza göz dikildiğini kaydeden Çifci, şöyle devam etti: “Dünyanın hiçbir yerinde ormanları yakarak, hayvanları katlederek hak aramaya kalkan bir örgüt yoktur. Böylesi bir barbarlık en ilkel vahşi kabilelerde bile görülmemiştir. Kendilerine “Ateşin Çocukları” diyen PKK/YPG terör örgütünün alt kolu olan bir grup bu yangınları üstlenmiş. Kaldı ki muhalefetin dışında birde güya devletin yahut hükümetin yanındaymış gibi görünen ezik bir medya var. Devran değiştiğinde anlayışları da değişen bu medya ne hikmetse ormanları yakan PKK vahşilerini “Ateşin Çocukları” adlı çapulcu sürüsünden hiç bahsetmiyorlar.”

 

Dertleri orman değil propaganda
Siyaset Bilimci Ferhat Çakır da, “Yere izmarit atmayan çevreciler diye lanse edilen teröristler memleketimizin dört bir yanında orman yakıyor. Bir kesim ise devletin uçağı eksik diyerek hükümete yükleniyor. Akıl alır gibi değil. Kaldı ki THK’nın uçaklarının kullanılmaz durumda olduğu bilinmesine rağmen bu algıyı yürütüyorlar. Böylece esas failleri gizliyorlar. Ciğerlerimiz yanarken ideolojik propaganda derdindeler” dedi.

 

Birlik olmak vaktinde nifak çıkarmanın doğru olmadığını vurgulayan Ferhat Çakır, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gün birlik olmak günüdür. Devletimiz bu işi gerçekleştiren faillerden hukuken hesap sormaya muktedirdir. Kullanılmayan uçaklar üzerinden algı yürütmek yerine esas faile odaklanmak en mantıklısı. Böylece benzer olayların önüne geçilmiş olur.”