31. Kıyamet Süresi

1.Kıyamet gününe yemin ederim ki, öyle değil.


2.Kendisini ısrarla kınayan benliğe de yemin ederim ki insan, kendisinin kemiklerini asla bir araya toplamayacağımı mı sanıyor? Hayır, sanıldığı gibi değil! Ben onun parmak uçlarını da tam bir biçimde düzenlemeye gücü yetenim. Fakat insan kendi özünde rezillikler sergilemeyi ister, kıyamet günü nerede ve ne zaman?" diye sorar. Göz şimşek çaktığında, Ay tutulduğunda, ve Güneş'le Ay biraraya getirildiğinde, der ki insan o gün: "Kaçılacak yer nerede? Hayır, sığınacak yer yok. Varılıp durulacak yer Rabbinin huzurudur o gün. Haber verilir insana o gün önden gönderdiği de arkaya bıraktığı da.
 

3.Gerçek şu ki insan, öz benliği üzerine yönelmiş keskin ve derin bir bakıştır;
Dökse de ortaya tüm mazeretlerini, Kuran’ı aceleye getiresin diye dilini onunla hareketlendirme!
Kuranı toplamak ve okutmak bana düşer. O halde, ben Kuran’ı okuduğumda, sen onun okunuşunu izle.
Sonra onu açıklamak da benim işim olacaktır.
 

4.Hayır, hayır! Siz hemencecik geleni seversiniz. ve sonradan geleceği terk edersiniz.


5.Yüzler vardır o gün, asık ve buruk,
Kendisine, bel kıracak bir hesap yöneleceğini sezinler.


6.İş, onların sandığı gibi değil!
Can, köprücüklere dayandığında, kim var okuyup üfleyecek denilir.
Sezinlemiştir ki odur ayrılık.
Dolaşmıştır el ve ayak vede kol ile bacak.
Rabbine doğrudur o gün sevkiyat.
 

7.Kuranı tasdik etmedi.
Yaratan Yüce Allah’a yakarmadı.
Sadaka vermedi.
Namaz da kılmadı. Tam aksine, Yaratan Yüce Allah'ı yalanladı ve gerisin geri döndü ve sonra da çalım sata sata ailesine gitti.
Çok uygundur sana bu bela, çok uygun!
Evet, çok uygundur sana bu bela, çok uygun!
 

8.İnsan, başıboş bırakılacağını mı sanıyor?
O, dökülen meniden bir sperm değil miydi?
Sonra o, bir çiğnem et oldu da Allah onu yarattı, ardından düzgün bir şekle ulaştırdı. Nihayet ondan iki çifti, erkeği ve dişiyi vücuda getirdi. Peki bunu yapan, Allah ölüyü diriltmeye güçü yetmez mi?