Ya uçakları ya paramızı verecekler

GÜNDEM 30.09.2021 - 14:35, Güncelleme: 14.02.2024 - 06:37 992+ kez okundu.
 

Ya uçakları ya paramızı verecekler

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le Soçi’de gerçekleştirdiği kritik zirvenin ardından dönüş yolunda gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, bir soruda ABD dönüşü “Biden ile gidişat pek hayra alamet değil” dediğinin hatırlatılması üzerine, “Bunları söyledik, cevap geldi zaten. Nasip olursa Roma’da görüşeceğiz” dedi. Erdoğan F-35’ler konusunda ise “1 milyar 400 milyon dolar ödeme yapmışız. Biz elimizde bol para var da bunları etrafa saçan bir ülke değiliz. Bu paraları da kolay kolay kazanmadık, kazanmıyoruz. Ya uçaklarımızı verecekler ya da parayı verecekler” dedi.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le Soçi'de gerçekleştirdiği kritik zirvenin ardından dönüş yolunda gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan; İdlib'de Soçi Mutabakatı'yla sağlanan ateşkesin devamının Türkiye'den Suriye'ye göçmen dönüşlerini hızlandıracağını söyledi. ABD ile ilişkilere de değinen Erdoğan, bir soruda ABD dönüşü "Biden ile gidişat pek hayra alamet değil" dediğinin hatırlatılması üzerine, "Bunları söyledik, cevap geldi zaten. Nasip olursa Roma'da görüşeceğiz" dedi.   YA UÇAKLARI YA PARAMIZI GERİ VERECEKLER Erdoğan yaptığı son dakika açıklamasında F-35'ler konusunda ise "1 milyar 400 milyon dolar ödeme yapmışız. Biz elimizde bol para var da bunları etrafa saçan bir ülke değiliz. Bu paraları da kolay kolay kazanmadık, kazanmıyoruz. Ya uçaklarımızı verecekler ya da parayı verecekler" dedi. Başkan Erdoğan'ın Soçi programı; hızlı, yoğun ve konsantre bir programdı. Takriben üç buçuk saat baş başa görüşmede Türkiye-Rusya arasındaki ticaret hacmi, enerji ve savunma sanayii alanındaki işbirliği İdlib ve terör örgütü PYD'nin yerleşik olduğu bölgeler başta olmak üzere Suriye sahasındaki sorunlar, Karabağ, Libya ve Afganistan'daki gelişmeler ele alındı.   RUSYA İLE KARŞILIKLI YATIRIMLAR Başkan Recep Tayyip Erdoğan, dönüş yolunda gazetecilere görüşmenin ayrıntılarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, sözlerine, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 2021'in ilk sekiz ayında, geçtiğimiz yılın aynı dönemine oranla yüzde 50'ye yakın bir artışla 21 milyar dolara eriştiğini söyleyerek başladı. İki ülkenin ticaret hacmi bu yılın ilk sekiz ayında pandemiye rağmen Türkiye'nin Rusya'ya yatırımlarında 1,5 milyar dolar, Rusya'nın Türkiye'ye yatırımlarında ise 6,5 milyar dolarlık artış kaydetti.   Erdoğan, iki ülkenin ortak hedefi olan 100 milyar dolarlık ticaret hacmi için atılacak adımlara odaklandıklarını da belirtti. Erdoğan'ın, gazetecilerin sorularını yanıtlamadan önce toplantıyla ilgili şu genel değerlendirmelerde bulundu:   VERİMLİ BİR GÖRÜŞME OLDU "Rusya Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin'in davetine icabetle Soçi'ye yaptığım çalışma ziyaretini verimli bir şekilde tamamladık. Zaten sürekli telefon görüşmeleri gerçekleştirdiğimiz Sayın Putin'le uzun bir aradan sonra yüz yüze yaptığımız bu ikili görüşmede, ülkemiz ile Rusya arasındaki ilişkileri ve bölgesel konuları ayrıntılı şekilde ele alma imkânımız oldu.   Stratejik bir iş birliği alanı olarak gördüğümüz enerji sahasında da mevcut iş birliğini ilerletme hususunda mutabık kaldık. TürkAkım ve Akkuyu Nükleer Enerji Santrali projelerine ilişkin durumu değerlendirdik.   3 ENERJİ SANTRALİ Nasip olursa 2023'ün Mayıs ayında birinci üniteyi bitirme sözünü kendilerinden aldık. Ondan sonra iki, üç, dört numaralı üniteler var. Tabi bizim üç nükleer santral yapma hedefimiz var. Sayın Putin'le "Bu iki nükleer santrali de sizinle birlikte yapabilir miyiz?" diye de görüştük. O zaman Türkiye üç tane nükleer enerji santraline sahip olacak. "Bu konuyla ilgili çalışalım" dediler.   TURİZMDE SIKINTILARI RUS TURİSTLERLE AŞTIK Turizm, tarım ve diğer alanlarda iş birliğimizi geliştirmenin önemini de vurguladık. Turizmde Rusya bize çok ciddi destek verdi. Turizmde yaşadığımız sıkıntıları Rusya'dan gelen turistlerle ciddi manada aşmış bulunuyoruz.   Bunun yanında görüşmemizin odak noktasını bölgesel konular teşkil etti. Suriye, Karabağ, Libya ve Afganistan'daki gelişmeleri etraflıca değerlendirme imkanımız oldu. Aynı şekilde Azerbaycan konusunu değerlendirdik. Atılabilecek ortak adımlar hususunda samimi ve verimli görüş alışverişinde bulunduk. Özellikle Afganistan'daki gelişmeler de ele aldığımız bir diğer güncel konu başlığı oldu.   İDLİB BAŞTA OLMAK ZÜERE SURİYE İLE İLGİLİ KAPSAMLI GÖRÜŞTÜK Özellikle İdlib başta olmak üzere Suriye ile ilgili konuları da ayrıntılı şekilde ele aldık. Uzun yıllardır süren Suriye krizi ülkelerimiz başta olmak üzere tüm bölgeye ağır maliyetler getirdi. İnsani dramlar yanında sürecin ekonomik yükü hepimiz için katlanılmaz boyutlara ulaştı. Kaldı ki Türkiye olarak şu an itibarıyla 4,5 milyona yakın mülteciye ev sahipliği yapıyoruz. Ayrıntıların ötesine geçip bu meseleye kalıcı, nihai ve sürdürülebilir bir çözüm bulma vaktinin geldiğini konuştuk. Toplantımızı bu şekilde tamamlarken, Sayın Putin'den kısa zamanda bir iade-i ziyaret istedim. Kendisi de olumlu yaklaştı. Bir de "Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısını bu yıl bitmeden Türkiye'de yapalım" dedim. Ona da olumlu cevap verdi.   'BİR MİLYON SURİYELİ'NİN ÜLKESİNE DÖNMESİ OLUMLU' Görüşmenizde özellikle Suriye ve İdlib'in ön planda olduğunu görüyoruz. Bu konuda Putin'den Rusya'nın 2018 Soçi Mutabakatı'nın gereği olan taahhütlerini yerine getirmesi noktasında talebiniz oldu mu? Buna nasıl karşılık verdiler? Türkiye olarak Suriye'de Rusya'yla birlikte kararlaştırdığımız her hususa bağlılığımızı sürdürüyoruz. Buralardan herhangi bir geri adım atmak söz konusu değil. Bütün mutabakatlara uymaya ve güvenlik koridorundaki radikal unsurların temizlenmesine de Türkiye olarak biz devam ettik. Bundan da taviz yok. Ama tabi aynı yaklaşımı muhataplarımızdan da bekliyoruz.   İdlib'de güvenliğini sağladığımız bölgelerde zaman zaman bazı sıkıntılar yaşanmıyor değil. Ama bu sıkıntıları aşmak için ilgili birimlerimiz muhataplarıyla görüşmek suretiyle bunu da çözmenin gayreti içinde oluyorlar. Bu konuda da birlikte hareket etmenin önemine vurgu yapıyoruz. Bundan sonraki süreçte de özellikle liderler düzeyinde telefon diplomasiyle, bunun yanında dışişleri ve savunma bakanlarımızın, istihbarat örgütlerimizin müşterek çalışmalarıyla bunları çözmenin gayreti içerisinde olalım dedik ve bu konuda da mutabakatımızı ortaya koyduk. Tabi bölgede ateşkesin sağlıklı bir şekilde devamı, özellikle Türkiye'den geri dönüşleri hızla artıracaktır. 400 bini İdlib bölgesine olmak üzere 1 milyondan fazla kişi evlerine, topraklarına dönüş yaptı. Bu olumlu bir gelişme. Bu rakamı artırmak ve ülkemizde misafir ettiğimiz Suriyelilerin güvenle topraklarına dönüşü için gerekli çalışmaları aralıksız sürdürüyoruz. TERÖR ÖRGÜTLERİNİN SEVK VE İDARESİNİ YAPAN ABD'Lİ Benim özellikle üzerinde durduğum bir diğer konu da PKK/YPG'nin Moskova'da olmasıydı. Bunu kendilerine hatırlattım. Aynı şekilde bu örgüt ABD'de de Beyaz Saray'da ağırlandı. Malum Amerikalı McGurk denilen bir adam var. Bu adam terör örgütlerinin adeta sevk ve idaresini yapıyor. "Terörle mücadele konusuyla ilgili dayanışmamızı daha da artırmamız gerekir" dedik.   ABD'nin PKK/YPG'ye verdiği destek malum. Rusya ile 2018 Mutabakatı'ndan sonra Münbiç ve Tel Rıfat'tan terör unsurlarının ayıklanmasıyla ilgili yeni bir mutabakat sözlü de olsa söz konusu olacak mı? Bölgede terör örgütlerinin saldırı girişimlerine karşı Rusya yeni bir adım atacak mı? Terör örgütü PKK/YPG'nin bu bölgelerdeki varlığının sonlandırılmasıyla ilgili, daha önce varılan mutabakatların gereği yapılmalıdır. Tabi bu görüşmemizde bölgedeki mevcut durumu değerlendirmekle birlikte, bizim gündemimizi ağırlıklı olarak Türkiye-Rusya ilişkilerini daha da geliştireceğimiz hususlar, savunma sanayiinden siyasi ve askeri konulara kadar atabileceğimiz ortak adımlar ve beraber yapabileceğimiz yatırımlar oluşturdu. Bu konularda Sayın Putin çok açık ve net yapabileceğimiz yatırımları gündeme getirdi. Örneğin Akkuyu'nun yanı sıra ikinci ve üçüncü nükleer enerji santralleri konusunu, savunma sanayiine yönelik atılabilecek adımları görüştük.   Tüm bunlarla beraber mesela Türkiye'nin uzay çalışmalarını konuştuk. Sayın Putin, uzayla ilgili Türkiye ile beraber çalışmaya var. Uzayla ilgili atılabilecek adımlarla ilgili de heyetlerimizi, ekiplerimizi çalıştıracağız. Yapılacak çalışmayla da bunun zamanlamasını, yol haritası belirleyeceğiz. Ona göre de inşallah ilerleyeceğiz.   'S-400'DE GERİ ADIM SÖZ KONUSU DEĞİL' S-400'ün devamının alınmasına ilişkin bir süreç şekillendi mi görüşmenizde? Diğer husus da F-35 programından Türkiye'nin çıkarılması sonrasında Rusya ile yeni nesil savaş uçakları konusunda bir çalışma yürütülmesi, özellikle SU uçaklarıyla alakalı bir çalışma yapılması konusu gündeme geldi mi?   Bir defa S-400 konusunda bizim sürecimiz devam ediyor. Geri adım atmak gibi bir şey söz konusu değil. Bu yararlı görüşmemizde tabi ki bunları da etraflıca konuştuk ve bunları daha ileri boyutlara nasıl taşıyacağımızı görüştük. Hatta uçak motorları yapımında ne gibi adımlar atacağız, savaş uçaklarıyla ilgili ne gibi adımlar atacağız; bunları da yine etraflıca konuşma imkânımız oldu. Allah nasip ederse uçak motorları konusunda da aynı adımı atacağız. Bir diğer konu, gemi inşasında da yine beraber birçok adım atabiliriz. Denizaltılara varıncaya kadar, burada da yine Rusya ile müşterek adımlarımız inşallah olacaktır. Çalışacağız. Durmak yok yola devam.   Almanya ile yaptığımız Reis serisi denizaltılarımız vardı. Ruslarla mı devam edeceğiz? Almanya işi biraz gevşekten alıyor. Almanya eğer bu işte bize verdiği sözü yerine getirmezse yapacağımız iş, alternatifleri bulmaktır. Alternatifler tükenmez. Bu görüşmede Karabağ ile ilgili Zengezur Koridoru gündeme geldi mi? Zengezur Koridoru bütün bölge için önemli bir imkân olacak. Burada hayata geçecek kara ve demir yolu hatları tüm bölge ülkeleri için ticari ve ekonomik fırsatlar getirecek. Azerbaycan bu koridor için geniş çaplı çalışmalar yürütüyor. Tabi Ermenistan tarafının da yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekiyor.   BIDEN'I ELEŞTİRDİK CEVAP GELDİ, GÖRÜŞECEĞİZ ABD dönüşü "Biden ile gidişat pek hayra alamet değil" demiştiniz. Amerika ile sorunlarımız malum; terörü desteklemeleri, S-400 konusundaki tutumları, FETÖ konusunda adım atmamaları… Gidişat hayra alamet değilse, ABD ile ilişkilerde bilmediğimiz bir şey var mı yoksa sorunlar mı derinleşti? Bunları söyledik, cevap geldi zaten. Nasip olursa Roma'da görüşeceğiz. Oradan da inşallah Glasgow'a gideceğiz. Glasgow'da da büyük ihtimalle görüşeceğiz. Demek ki hayra alamet bazı adımlar atılıyor.   Malum biz artık Afganistan'dan tüm askerlerimizi çektik. Asker varlığı olarak Afganistan'da yokuz. Fakat Taliban'ın bizle uyumlu bir çalışma içerisine girmesi halinde bizim Taliban'la görüşmemek gibi bir ön yargımız da yoktur. Çünkü Afganistan halkı bizim yüz yıllara dayanan geçmişimiz olan bir halktır. Yönetimle de uyum olması halinde biz her türlü görüşmeyi yapabiliriz. Buna da kapımız açıktır.   Türkiye Kabil Havalimanı'nın güvenliğini sağlama ve burayı işletme düşüncesinden vaz mı geçti? Şu an itibarıyla yokuz ama ileride olabilir.   'ABD ER YA DA GEÇ SURİYE'Yİ HALKINA BIRAKMALI' ABD, Afganistan'dan çekildi. Siz geçen gün çok açık ve net bir şekilde "Amerika Suriye'den de çekilsin" dediniz. Orta dönem perspektifiyle baktığınız zaman Washington'un nasıl bir adım atmasını bekliyorsunuz? Az önce bir isimden bahsettim; McGurk… Bu aslında teröre destek veren bir isimdir. Bu adam PKK/YPG/PYD'nin adeta yönetmeni durumundadır. Tabi benim bu ifadem birilerini ciddi manada rahatsız edecektir. Bunu da biliyoruz. Ama terör örgütleri ile el ele, kol kola oralarda dolaşan adamdır bu. Benim teröristlerle mücadele verdiğim bir bölgede bunun onlarla kol kola dolaşması beni ciddi manada rahatsız etmektedir. Şu anda da onun bu terör örgütleriyle iç içe olması, beraber olması, konumunu zaten ifade etmektedir. Er veya geç Amerika buradan çıkmalı ve burası Suriye halkına bırakılmalı.   BIDEN İLE GÖRÜŞMENİN BOYUTUNA BAKACAĞIZ ABD ile ilgili çok net ifadeler ortaya koydunuz. ABD Başkanı Biden ile G-20 Zirvesinde bir araya geleceğiniz bilgisi var. G-20 Zirvesindeki görüşmeyi ABD-Rusya dengesinde siz nereye konumlandırıyorsunuz? Orada Sayın Biden'la yapacağımız görüşmenin boyutları nereye ulaşır göreceğiz. Mesela, Brüksel'de bir görüşmemiz oldu. Şimdi ise Roma'da bir görüşme yapacağız. Belki bunları da konuşacağız. Suriye ile ilgili ABD'nin yaklaşımı ne olacak? Bunları dillendirme fırsatımız olacak. Aramızdaki askeri siyasi, ekonomik, ticari tüm ilişkileri ele alacağız. Mesela F-35 sorunu ne olacak? 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yapmışız. Bu ne olacak? Bunların akıbetini görmemiz lazım. Biz elimizde bol para var da bunları etrafa saçan bir ülke değiliz. Bu paraları da kolay kolay kazanmadık, kazanmıyoruz. Ya uçaklarımızı verecekler ya da parayı verecekler.   'ANAYASA ÇALIŞMAMIZ BİTME NOKTASINA GELDİ' AK Parti'nin, Cumhur İttifakının yeni anayasa çalışması ve seçim yasasına ilişkin çalışmaları ne aşamada? Bizim anayasa ile ilgili çalışmamız bitme noktasına geldi. Bu arada yaşadığımız afetler sebebiyle bir kesintiye uğradı. Tekrar bir araya gelip, çalışmamızı süratle bitireceğiz. Siyasi Partiler Kanunu ile ilgili çalışmada da Genel Başkan Yardımcım Hayati Bey, MHP'deki muhatabıyla yaptıkları çalışmayı belirli bir noktaya getirdiler. Son durumu bana bildirecekler. Ondan sonra da hayırlısıyla buradaki kararımızı da vermiş olacağız. Devlet Bey ile de bir araya gelip üzerinden geçme imkânımız olabilir. Zaten özellikle baraj vesaire gibi konular medyaya da yansıdı.   'PARLAMENTER SİSTEME DÖNÜŞ ASLA SÖZ KONUSU DEĞİL' Muhalefetin parlamenter demokrasiye dönüş konusundaki tavrı ortada. Zaman zaman AK Parti içinde de buna dönük bazı fikirler konuşulduğu iddia ediliyor. Bu konudaki görüşünüz nedir? Asla böyle bir şey söz konusu değil. Başkanlık sistemini getiren bir iktidar kalkıp da muhalefetin kuyruğuna takılır mı? Böyle bir şey asla olamaz. Biz başkanlık sistemini getirdik ve bu yeni sistemden de memnunuz. Başkanlık sistemiyle inşallah yolumuza devam edeceğiz. Başkanlık sistemiyle aldığımız mesafe de ortadadır. Bizi yıllarca geride bırakmış olan eski vesayetçi sistemi tekrar denemenin anlamı yok. Eski sistem demek, yamalı bohça demektir. Eski sistem demek, sürekli koalisyon hükümetlerinin olması demektir. Eski sistem demek, kesinlikle sağlıklı bir yönetim biçiminin olmayışı demektir. Olay bu kadar basittir. Fahiş fiyat sorununda yalnızca zincir marketler mi sorumlu yoksa bunda üretim maliyetlerinin artmasını da etkisi var mı? Şu anda zincir market dediğimiz bu güçlü marketler bu işin ağırlığını oluşturuyor. Bunların bir de alt yapıları var. Bu alt yapılar da ciddi manada bu işin beslemesi oluyor. Şu anda bazı marketlerle ilgili bir denetim süreci olacak. Bazı cezai müeyyideler gelecek. Böyle bir durum söz konusu. Biz kendilerinden hassasiyet bekliyoruz. Ticaret Bakanlığımız da denetimlerini sıklaştırarak sürdürüyor. Bunu da devam ettireceğiz. Tarladan manava ve markete kadar bu süreci çok daha ciddi bir şekilde denetleyeceğiz.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le Soçi’de gerçekleştirdiği kritik zirvenin ardından dönüş yolunda gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, bir soruda ABD dönüşü “Biden ile gidişat pek hayra alamet değil” dediğinin hatırlatılması üzerine, “Bunları söyledik, cevap geldi zaten. Nasip olursa Roma’da görüşeceğiz” dedi. Erdoğan F-35’ler konusunda ise “1 milyar 400 milyon dolar ödeme yapmışız. Biz elimizde bol para var da bunları etrafa saçan bir ülke değiliz. Bu paraları da kolay kolay kazanmadık, kazanmıyoruz. Ya uçaklarımızı verecekler ya da parayı verecekler” dedi.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le Soçi'de gerçekleştirdiği kritik zirvenin ardından dönüş yolunda gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu.

Erdoğan; İdlib'de Soçi Mutabakatı'yla sağlanan ateşkesin devamının Türkiye'den Suriye'ye göçmen dönüşlerini hızlandıracağını söyledi. ABD ile ilişkilere de değinen Erdoğan, bir soruda ABD dönüşü "Biden ile gidişat pek hayra alamet değil" dediğinin hatırlatılması üzerine, "Bunları söyledik, cevap geldi zaten. Nasip olursa Roma'da görüşeceğiz" dedi.

 

YA UÇAKLARI YA PARAMIZI GERİ VERECEKLER

Erdoğan yaptığı son dakika açıklamasında F-35'ler konusunda ise "1 milyar 400 milyon dolar ödeme yapmışız. Biz elimizde bol para var da bunları etrafa saçan bir ülke değiliz. Bu paraları da kolay kolay kazanmadık, kazanmıyoruz. Ya uçaklarımızı verecekler ya da parayı verecekler" dedi.

Başkan Erdoğan'ın Soçi programı; hızlı, yoğun ve konsantre bir programdı. Takriben üç buçuk saat baş başa görüşmede Türkiye-Rusya arasındaki ticaret hacmi, enerji ve savunma sanayii alanındaki işbirliği İdlib ve terör örgütü PYD'nin yerleşik olduğu bölgeler başta olmak üzere Suriye sahasındaki sorunlar, Karabağ, Libya ve Afganistan'daki gelişmeler ele alındı.

 

RUSYA İLE KARŞILIKLI YATIRIMLAR

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, dönüş yolunda gazetecilere görüşmenin ayrıntılarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, sözlerine, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 2021'in ilk sekiz ayında, geçtiğimiz yılın aynı dönemine oranla yüzde 50'ye yakın bir artışla 21 milyar dolara eriştiğini söyleyerek başladı. İki ülkenin ticaret hacmi bu yılın ilk sekiz ayında pandemiye rağmen Türkiye'nin Rusya'ya yatırımlarında 1,5 milyar dolar, Rusya'nın Türkiye'ye yatırımlarında ise 6,5 milyar dolarlık artış kaydetti.

 

Erdoğan, iki ülkenin ortak hedefi olan 100 milyar dolarlık ticaret hacmi için atılacak adımlara odaklandıklarını da belirtti. Erdoğan'ın, gazetecilerin sorularını yanıtlamadan önce toplantıyla ilgili şu genel değerlendirmelerde bulundu:

 

VERİMLİ BİR GÖRÜŞME OLDU

"Rusya Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin'in davetine icabetle Soçi'ye yaptığım çalışma ziyaretini verimli bir şekilde tamamladık. Zaten sürekli telefon görüşmeleri gerçekleştirdiğimiz Sayın Putin'le uzun bir aradan sonra yüz yüze yaptığımız bu ikili görüşmede, ülkemiz ile Rusya arasındaki ilişkileri ve bölgesel konuları ayrıntılı şekilde ele alma imkânımız oldu.

 

Stratejik bir iş birliği alanı olarak gördüğümüz enerji sahasında da mevcut iş birliğini ilerletme hususunda mutabık kaldık. TürkAkım ve Akkuyu Nükleer Enerji Santrali projelerine ilişkin durumu değerlendirdik.

 

3 ENERJİ SANTRALİ

Nasip olursa 2023'ün Mayıs ayında birinci üniteyi bitirme sözünü kendilerinden aldık. Ondan sonra iki, üç, dört numaralı üniteler var. Tabi bizim üç nükleer santral yapma hedefimiz var. Sayın Putin'le "Bu iki nükleer santrali de sizinle birlikte yapabilir miyiz?" diye de görüştük. O zaman Türkiye üç tane nükleer enerji santraline sahip olacak. "Bu konuyla ilgili çalışalım" dediler.

 

TURİZMDE SIKINTILARI RUS TURİSTLERLE AŞTIK

Turizm, tarım ve diğer alanlarda iş birliğimizi geliştirmenin önemini de vurguladık. Turizmde Rusya bize çok ciddi destek verdi. Turizmde yaşadığımız sıkıntıları Rusya'dan gelen turistlerle ciddi manada aşmış bulunuyoruz.

 

Bunun yanında görüşmemizin odak noktasını bölgesel konular teşkil etti. Suriye, Karabağ, Libya ve Afganistan'daki gelişmeleri etraflıca değerlendirme imkanımız oldu. Aynı şekilde Azerbaycan konusunu değerlendirdik. Atılabilecek ortak adımlar hususunda samimi ve verimli görüş alışverişinde bulunduk. Özellikle Afganistan'daki gelişmeler de ele aldığımız bir diğer güncel konu başlığı oldu.

 

İDLİB BAŞTA OLMAK ZÜERE SURİYE İLE İLGİLİ KAPSAMLI GÖRÜŞTÜK

Özellikle İdlib başta olmak üzere Suriye ile ilgili konuları da ayrıntılı şekilde ele aldık. Uzun yıllardır süren Suriye krizi ülkelerimiz başta olmak üzere tüm bölgeye ağır maliyetler getirdi. İnsani dramlar yanında sürecin ekonomik yükü hepimiz için katlanılmaz boyutlara ulaştı. Kaldı ki Türkiye olarak şu an itibarıyla 4,5 milyona yakın mülteciye ev sahipliği yapıyoruz. Ayrıntıların ötesine geçip bu meseleye kalıcı, nihai ve sürdürülebilir bir çözüm bulma vaktinin geldiğini konuştuk.

Toplantımızı bu şekilde tamamlarken, Sayın Putin'den kısa zamanda bir iade-i ziyaret istedim. Kendisi de olumlu yaklaştı. Bir de "Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısını bu yıl bitmeden Türkiye'de yapalım" dedim. Ona da olumlu cevap verdi.

 

'BİR MİLYON SURİYELİ'NİN ÜLKESİNE DÖNMESİ OLUMLU'
Görüşmenizde özellikle Suriye ve İdlib'in ön planda olduğunu görüyoruz. Bu konuda Putin'den Rusya'nın 2018 Soçi Mutabakatı'nın gereği olan taahhütlerini yerine getirmesi noktasında talebiniz oldu mu? Buna nasıl karşılık verdiler?

Türkiye olarak Suriye'de Rusya'yla birlikte kararlaştırdığımız her hususa bağlılığımızı sürdürüyoruz. Buralardan herhangi bir geri adım atmak söz konusu değil. Bütün mutabakatlara uymaya ve güvenlik koridorundaki radikal unsurların temizlenmesine de Türkiye olarak biz devam ettik. Bundan da taviz yok. Ama tabi aynı yaklaşımı muhataplarımızdan da bekliyoruz.

 

İdlib'de güvenliğini sağladığımız bölgelerde zaman zaman bazı sıkıntılar yaşanmıyor değil. Ama bu sıkıntıları aşmak için ilgili birimlerimiz muhataplarıyla görüşmek suretiyle bunu da çözmenin gayreti içinde oluyorlar. Bu konuda da birlikte hareket etmenin önemine vurgu yapıyoruz. Bundan sonraki süreçte de özellikle liderler düzeyinde telefon diplomasiyle, bunun yanında dışişleri ve savunma bakanlarımızın, istihbarat örgütlerimizin müşterek çalışmalarıyla bunları çözmenin gayreti içerisinde olalım dedik ve bu konuda da mutabakatımızı ortaya koyduk.


Tabi bölgede ateşkesin sağlıklı bir şekilde devamı, özellikle Türkiye'den geri dönüşleri hızla artıracaktır. 400 bini İdlib bölgesine olmak üzere 1 milyondan fazla kişi evlerine, topraklarına dönüş yaptı. Bu olumlu bir gelişme. Bu rakamı artırmak ve ülkemizde misafir ettiğimiz Suriyelilerin güvenle topraklarına dönüşü için gerekli çalışmaları aralıksız sürdürüyoruz.


TERÖR ÖRGÜTLERİNİN SEVK VE İDARESİNİ YAPAN ABD'Lİ

Benim özellikle üzerinde durduğum bir diğer konu da PKK/YPG'nin Moskova'da olmasıydı. Bunu kendilerine hatırlattım. Aynı şekilde bu örgüt ABD'de de Beyaz Saray'da ağırlandı. Malum Amerikalı McGurk denilen bir adam var. Bu adam terör örgütlerinin adeta sevk ve idaresini yapıyor. "Terörle mücadele konusuyla ilgili dayanışmamızı daha da artırmamız gerekir" dedik.

 

ABD'nin PKK/YPG'ye verdiği destek malum. Rusya ile 2018 Mutabakatı'ndan sonra Münbiç ve Tel Rıfat'tan terör unsurlarının ayıklanmasıyla ilgili yeni bir mutabakat sözlü de olsa söz konusu olacak mı? Bölgede terör örgütlerinin saldırı girişimlerine karşı Rusya yeni bir adım atacak mı?
Terör örgütü PKK/YPG'nin bu bölgelerdeki varlığının sonlandırılmasıyla ilgili, daha önce varılan mutabakatların gereği yapılmalıdır. Tabi bu görüşmemizde bölgedeki mevcut durumu değerlendirmekle birlikte, bizim gündemimizi ağırlıklı olarak Türkiye-Rusya ilişkilerini daha da geliştireceğimiz hususlar, savunma sanayiinden siyasi ve askeri konulara kadar atabileceğimiz ortak adımlar ve beraber yapabileceğimiz yatırımlar oluşturdu. Bu konularda Sayın Putin çok açık ve net yapabileceğimiz yatırımları gündeme getirdi. Örneğin Akkuyu'nun yanı sıra ikinci ve üçüncü nükleer enerji santralleri konusunu, savunma sanayiine yönelik atılabilecek adımları görüştük.

 

Tüm bunlarla beraber mesela Türkiye'nin uzay çalışmalarını konuştuk. Sayın Putin, uzayla ilgili Türkiye ile beraber çalışmaya var. Uzayla ilgili atılabilecek adımlarla ilgili de heyetlerimizi, ekiplerimizi çalıştıracağız. Yapılacak çalışmayla da bunun zamanlamasını, yol haritası belirleyeceğiz. Ona göre de inşallah ilerleyeceğiz.

 

'S-400'DE GERİ ADIM SÖZ KONUSU DEĞİL'
S-400'ün devamının alınmasına ilişkin bir süreç şekillendi mi görüşmenizde? Diğer husus da F-35 programından Türkiye'nin çıkarılması sonrasında Rusya ile yeni nesil savaş uçakları konusunda bir çalışma yürütülmesi, özellikle SU uçaklarıyla alakalı bir çalışma yapılması konusu gündeme geldi mi?

 

Bir defa S-400 konusunda bizim sürecimiz devam ediyor. Geri adım atmak gibi bir şey söz konusu değil. Bu yararlı görüşmemizde tabi ki bunları da etraflıca konuştuk ve bunları daha ileri boyutlara nasıl taşıyacağımızı görüştük. Hatta uçak motorları yapımında ne gibi adımlar atacağız, savaş uçaklarıyla ilgili ne gibi adımlar atacağız; bunları da yine etraflıca konuşma imkânımız oldu. Allah nasip ederse uçak motorları konusunda da aynı adımı atacağız. Bir diğer konu, gemi inşasında da yine beraber birçok adım atabiliriz. Denizaltılara varıncaya kadar, burada da yine Rusya ile müşterek adımlarımız inşallah olacaktır. Çalışacağız. Durmak yok yola devam.

 

Almanya ile yaptığımız Reis serisi denizaltılarımız vardı. Ruslarla mı devam edeceğiz?
Almanya işi biraz gevşekten alıyor. Almanya eğer bu işte bize verdiği sözü yerine getirmezse yapacağımız iş, alternatifleri bulmaktır. Alternatifler tükenmez.

Bu görüşmede Karabağ ile ilgili Zengezur Koridoru gündeme geldi mi?
Zengezur Koridoru bütün bölge için önemli bir imkân olacak. Burada hayata geçecek kara ve demir yolu hatları tüm bölge ülkeleri için ticari ve ekonomik fırsatlar getirecek. Azerbaycan bu koridor için geniş çaplı çalışmalar yürütüyor. Tabi Ermenistan tarafının da yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekiyor.

 

BIDEN'I ELEŞTİRDİK CEVAP GELDİ, GÖRÜŞECEĞİZ

ABD dönüşü "Biden ile gidişat pek hayra alamet değil" demiştiniz. Amerika ile sorunlarımız malum; terörü desteklemeleri, S-400 konusundaki tutumları, FETÖ konusunda adım atmamaları… Gidişat hayra alamet değilse, ABD ile ilişkilerde bilmediğimiz bir şey var mı yoksa sorunlar mı derinleşti?

Bunları söyledik, cevap geldi zaten. Nasip olursa Roma'da görüşeceğiz. Oradan da inşallah Glasgow'a gideceğiz. Glasgow'da da büyük ihtimalle görüşeceğiz. Demek ki hayra alamet bazı adımlar atılıyor.

 

Malum biz artık Afganistan'dan tüm askerlerimizi çektik. Asker varlığı olarak Afganistan'da yokuz. Fakat Taliban'ın bizle uyumlu bir çalışma içerisine girmesi halinde bizim Taliban'la görüşmemek gibi bir ön yargımız da yoktur. Çünkü Afganistan halkı bizim yüz yıllara dayanan geçmişimiz olan bir halktır. Yönetimle de uyum olması halinde biz her türlü görüşmeyi yapabiliriz. Buna da kapımız açıktır.

 

Türkiye Kabil Havalimanı'nın güvenliğini sağlama ve burayı işletme düşüncesinden vaz mı geçti?
Şu an itibarıyla yokuz ama ileride olabilir.

 

'ABD ER YA DA GEÇ SURİYE'Yİ HALKINA BIRAKMALI'

ABD, Afganistan'dan çekildi. Siz geçen gün çok açık ve net bir şekilde "Amerika Suriye'den de çekilsin" dediniz. Orta dönem perspektifiyle baktığınız zaman Washington'un nasıl bir adım atmasını bekliyorsunuz?

Az önce bir isimden bahsettim; McGurk… Bu aslında teröre destek veren bir isimdir. Bu adam PKK/YPG/PYD'nin adeta yönetmeni durumundadır. Tabi benim bu ifadem birilerini ciddi manada rahatsız edecektir. Bunu da biliyoruz. Ama terör örgütleri ile el ele, kol kola oralarda dolaşan adamdır bu. Benim teröristlerle mücadele verdiğim bir bölgede bunun onlarla kol kola dolaşması beni ciddi manada rahatsız etmektedir. Şu anda da onun bu terör örgütleriyle iç içe olması, beraber olması, konumunu zaten ifade etmektedir. Er veya geç Amerika buradan çıkmalı ve burası Suriye halkına bırakılmalı.

 

BIDEN İLE GÖRÜŞMENİN BOYUTUNA BAKACAĞIZ

ABD ile ilgili çok net ifadeler ortaya koydunuz. ABD Başkanı Biden ile G-20 Zirvesinde bir araya geleceğiniz bilgisi var. G-20 Zirvesindeki görüşmeyi ABD-Rusya dengesinde siz nereye konumlandırıyorsunuz?

Orada Sayın Biden'la yapacağımız görüşmenin boyutları nereye ulaşır göreceğiz. Mesela, Brüksel'de bir görüşmemiz oldu. Şimdi ise Roma'da bir görüşme yapacağız. Belki bunları da konuşacağız. Suriye ile ilgili ABD'nin yaklaşımı ne olacak? Bunları dillendirme fırsatımız olacak. Aramızdaki askeri siyasi, ekonomik, ticari tüm ilişkileri ele alacağız. Mesela F-35 sorunu ne olacak? 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yapmışız. Bu ne olacak? Bunların akıbetini görmemiz lazım. Biz elimizde bol para var da bunları etrafa saçan bir ülke değiliz. Bu paraları da kolay kolay kazanmadık, kazanmıyoruz. Ya uçaklarımızı verecekler ya da parayı verecekler.

 

'ANAYASA ÇALIŞMAMIZ BİTME NOKTASINA GELDİ'

AK Parti'nin, Cumhur İttifakının yeni anayasa çalışması ve seçim yasasına ilişkin çalışmaları ne aşamada?

Bizim anayasa ile ilgili çalışmamız bitme noktasına geldi. Bu arada yaşadığımız afetler sebebiyle bir kesintiye uğradı. Tekrar bir araya gelip, çalışmamızı süratle bitireceğiz. Siyasi Partiler Kanunu ile ilgili çalışmada da Genel Başkan Yardımcım Hayati Bey, MHP'deki muhatabıyla yaptıkları çalışmayı belirli bir noktaya getirdiler. Son durumu bana bildirecekler. Ondan sonra da hayırlısıyla buradaki kararımızı da vermiş olacağız. Devlet Bey ile de bir araya gelip üzerinden geçme imkânımız olabilir. Zaten özellikle baraj vesaire gibi konular medyaya da yansıdı.

 

'PARLAMENTER SİSTEME DÖNÜŞ ASLA SÖZ KONUSU DEĞİL'

Muhalefetin parlamenter demokrasiye dönüş konusundaki tavrı ortada. Zaman zaman AK Parti içinde de buna dönük bazı fikirler konuşulduğu iddia ediliyor. Bu konudaki görüşünüz nedir?

Asla böyle bir şey söz konusu değil. Başkanlık sistemini getiren bir iktidar kalkıp da muhalefetin kuyruğuna takılır mı? Böyle bir şey asla olamaz. Biz başkanlık sistemini getirdik ve bu yeni sistemden de memnunuz. Başkanlık sistemiyle inşallah yolumuza devam edeceğiz. Başkanlık sistemiyle aldığımız mesafe de ortadadır. Bizi yıllarca geride bırakmış olan eski vesayetçi sistemi tekrar denemenin anlamı yok. Eski sistem demek, yamalı bohça demektir. Eski sistem demek, sürekli koalisyon hükümetlerinin olması demektir. Eski sistem demek, kesinlikle sağlıklı bir yönetim biçiminin olmayışı demektir. Olay bu kadar basittir.

Fahiş fiyat sorununda yalnızca zincir marketler mi sorumlu yoksa bunda üretim maliyetlerinin artmasını da etkisi var mı?
Şu anda zincir market dediğimiz bu güçlü marketler bu işin ağırlığını oluşturuyor. Bunların bir de alt yapıları var. Bu alt yapılar da ciddi manada bu işin beslemesi oluyor. Şu anda bazı marketlerle ilgili bir denetim süreci olacak. Bazı cezai müeyyideler gelecek. Böyle bir durum söz konusu. Biz kendilerinden hassasiyet bekliyoruz. Ticaret Bakanlığımız da denetimlerini sıklaştırarak sürdürüyor. Bunu da devam ettireceğiz. Tarladan manava ve markete kadar bu süreci çok daha ciddi bir şekilde denetleyeceğiz.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishdailynews.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.