İSLAM DÜŞMANI ECEVİT'İ NASIL RAHMETLE ANALIM

Bugün, 1954'te başladığı siyaset hayatında yarım asır geçiren eski Başbakan Bülent Ecevit’in 15. ölüm yıldönümü…  5 Kasım 2006'da hayatını kaybeden Ecevit, sol kesim tarafından “Karaoğlan” diye göklere çıkarılsa da en büyük darbeyi dindar insanlara vurdu. Siyasi yaşamının büyük bir bölümünü İslam’la mücadeleye adayan Bülent Ecevit, en çok da milletin oylarıyla milletvekili seçilen Merve Kavakçı’ya TBMM kürsüsünden “Bu kadına haddini bildirin” diye bağırmasıyla hafızalara kazındı. Söz konusu çıkışıyla Müslüman kadınlara karşı duyduğu kin ve nefreti açık bir biçimde sergileyen Ecevit, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in palazlanmasında da büyük pay sahibi oldu. Hatta Gülen, birçok platformda örgüt lehine söylemlerde bulunan Ecevit’e “şefaat etmek istediğini” bile söyledi. Sürekli “dürüst siyasetçi” olarak pazarlandı ama… Bir kısım çevreler tarafından sürekli “dürüst siyasetçi” olarak lanse edilen Ecevit, 1960-61'de Adnan Menderes ve arkadaşlarını asan 27 Mayıs darbecileri tarafından oluşturulan Kurucu Meclis’te üyelik yapmasıyla da hatırlandı. Türk siyasi tarihinin belki de en büyük skandallarından olan Güneş Motel’deki 11 milletvekilinin transferini ve 2. Milliyetçi Cephe (MC) Hükümetinin düşürülmesini tezgahlayan baş aktör olarak da hatırlanan Ecevit, 28 Şubat sürecindeki katı laik tutumuyla da mütedeyyin insanların ahını aldı. Hep ekonomik krizle anıldı Siyaset yaptığı süre boyunca halka ve İslam’a karşı resmi ideolojiyi savunan Bülent Ecevit’in iktidarda olduğu dönemlerde toplum ayrıca yoksulluk, ekonomik kriz ve yasaklarla boğuşmak zorunda kaldı.