Bu arkadaşlarla aynı İzmir'i yaşamıyoruz

02.08.2020 - 13:49, Güncelleme: 14.02.2024 - 06:37 1060+ kez okundu.
 

Bu arkadaşlarla aynı İzmir'i yaşamıyoruz

Büyükşehir Belediyesi’nin faaliyet raporlarında İzmir’in kronik hale gelen sorunlarının hiçbiri yer almadı. Başkan Tunç Soyer’i sabah veya akşam iş saatlerinde İZBAN, metro ve otobüsle seyahat etmeye, 5 aydır kapanmayan İZSU çukurlarını görmeye davet ediyorum

2019 yerel seçimlerinin üzerinden 16 ay geçti. Virüs salgını nedeniyle 4 ay meclis toplanamadı. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2019 yılı faaliyetleri ve harcamaları Temmuz meclisinde gecikmeli olarak görüşüldü. Belediye Başkanlığı'nın hazırladığı raporlara bakıldığında; İzmir'de altyapı sorunu yok, körfez kokmuyor, trafik sorunu çözülmüş, bütün yollar akıyor. Sanki başka bir şehir anlatılıyor. Eğer bu raporlardaki şehir İzmir ise benim her gün sıkış tepiş bindiğim İZBAN ve metro, yolda bozulan yaşlı otobüsler, İZSU'nun açıp da aylarca kapatmadığı çukurlardan dolayı delik deşik olan yollar, her yağmurdan sonra burnumuzun direğini kıran körfez kokusu, bu çağda 87200 adet fosseptik çukurunun bulunduğu bu şehrin adı nedir diye düşünmeden edemiyor insan. Tunç Soyer'i sabah veya akşam iş saatlerinde İZBAN, metro ve otobüsle seyahat etmeye, Karşıyaka'da yaşadığım sokaktaki 5 aydır kapanmayan İZSU çukurlarını görmeye davet ediyorum. Kentin kanayan yarası haline gelmiş toplu ulaşım sorunundan hiç bahsedilmiyor. SADECE SLOGANDA KALDI Belediyenin hazırladığı raporlarda yazılan İzmir ile her gün yaşadığımız İzmir'in aynı olmadığına, Soyer'in dilinden, yerel basının da manşetlerinden düşmeyen 'Marka Şehir Olmak' iddiasının gerçekte bir arpa boyu mesafe kat edilmemiş gönülleri okşayan bir slogan olmaktan öteye gitmediğine üzülerek şahit oluyoruz. Dünyada artık sadece ülkeler değil kentler de yarışıyor. Yabancı ve yerli yatırımlardan pay alan kentlerin işsizlik sorunu azalıyor ve o kentte yaşayan gençler çalışmak için başka kentlere gitmiyor.   İzmir'de en çok şikayet gelen konuların başında bozuk yollar geliyor. TÜRKİYE'NİN 2. GÖZBEBEĞİ Geçtiğimiz yıllarda şirket merkezi İzmir'de olan birçok firmanın birer birer İstanbul'a taşındığını üzülerek izledik. İzmir kan kaybetmeye devam ediyor. Bundan 30 yıl önce kentleşme ve yaşam kalitesi anlamında İzmir tartışmasız İstanbul'dan sonra Türkiye'nin 2. gözbebeğiydi. İspanya'nın Barselona kentine benzetilirdi. Her geçen gün dağ gibi biriken sorunlar nedeniyle İzmir, bırakın Barselona'yı nerdeyse Eskişehir'le bile yarışamaz hale geldi. İzmir'i yöneten CHP'lilere sorarsanız "Onlara Hükümet yardım etti, İzmir'e etmedi" bahanesine sığınırlar. Eğer bu bahane doğru olsaydı bir CHP belediyesi olan Eskişehir bu kadar gelişemezdi. Bu işin sırrı hükümetin yardımında değil belediyelerin bütçedeki parasını nasıl harcadığında saklı. İzmir Büyükşehir Belediyesi kendi ifadeleri ile son 15 yılda bütçesinin ortalama % 39'unu yatırımlara harcamış. Aynı dönemde atağa kalkan diğer şehirlerin belediyeleri ise bütçelerinin ortalama %42'si ile % 62'si arasında değişen oranlarda yatırım yapmışlar. Yarın da 16 yılda kötü planlama, israf edilen kaynaklar, yanlış yönetim uygulamaları sonucunda azalan yatırımları anlatacağız. 'ÇOCUKLARIMIZ KENT DIŞINA ÇALIŞMAYA GİDİYOR' İZMİRLİ anne-babaların şikayetidir; "Çocuklarımız iş bulamadığı için İzmir dışına çalışmaya gidiyor." Bunun çözümü de marka şehir olmaktan geçiyor. Şehrin planlamasını iyi yapacaksın, büyük organize sanayi siteleri planlayacaksın, raylı sistem ve denizyolu, toplu taşıma ağını yaygın hale getireceksin, alternatif yolların olacak, altyapı yatırımların tamamlanmış olacak, yatırımcı dostu uygulamalar ortaya koyacaksın yani kent çekim merkezi olacak ki ulusal ve uluslararası yatırımcılar İzmir'e yatırım yapsın, çocuklarımıza iş sahaları açılsın ki şehir dışına gitmek zorunda kalmasın. HESAP ORTADA Şöyle kabaca hesap yapalım; İzmir'de belediyenin SON 16 YILLIK bütçesinin yüzde 60'ını yatırıma harcadığını varsayalım. 16 yılda tam 18 milyar lira daha fazladan yatırım yapılırdı. Bu parayla trafiğin sıkıştığı 111 noktaya kavşaklar, battı çıktılar, tüneller yapılırdı. Güzel İzmir'in her yerinde metro inşaatı bitmiş olur, 10'nuncu yıl marşında söylediğimiz gibi İzmir'i demir ağlarla örmüş olurduk. İzmir spor salonları ve yüzme havuzları ile dolardı. Körfez, Atatürk'ün gözleri gibi masmavi olurdu ve denize girerdik. Her yerde elektrikli otobüsler çalışır bizler de temiz hava solurduk. Hazırlayan: Erhan ÇALIŞKAN
Büyükşehir Belediyesi’nin faaliyet raporlarında İzmir’in kronik hale gelen sorunlarının hiçbiri yer almadı. Başkan Tunç Soyer’i sabah veya akşam iş saatlerinde İZBAN, metro ve otobüsle seyahat etmeye, 5 aydır kapanmayan İZSU çukurlarını görmeye davet ediyorum

2019 yerel seçimlerinin üzerinden 16 ay geçti. Virüs salgını nedeniyle 4 ay meclis toplanamadı. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2019 yılı faaliyetleri ve harcamaları Temmuz meclisinde gecikmeli olarak görüşüldü. Belediye Başkanlığı'nın hazırladığı raporlara bakıldığında; İzmir'de altyapı sorunu yok, körfez kokmuyor, trafik sorunu çözülmüş, bütün yollar akıyor. Sanki başka bir şehir anlatılıyor. Eğer bu raporlardaki şehir İzmir ise benim her gün sıkış tepiş bindiğim İZBAN ve metro, yolda bozulan yaşlı otobüsler, İZSU'nun açıp da aylarca kapatmadığı çukurlardan dolayı delik deşik olan yollar, her yağmurdan sonra burnumuzun direğini kıran körfez kokusu, bu çağda 87200 adet fosseptik çukurunun bulunduğu bu şehrin adı nedir diye düşünmeden edemiyor insan. Tunç Soyer'i sabah veya akşam iş saatlerinde İZBAN, metro ve otobüsle seyahat etmeye, Karşıyaka'da yaşadığım sokaktaki 5 aydır kapanmayan İZSU çukurlarını görmeye davet ediyorum.

Kentin kanayan yarası haline gelmiş toplu ulaşım sorunundan hiç bahsedilmiyor.

SADECE SLOGANDA KALDI
Belediyenin hazırladığı raporlarda yazılan İzmir ile her gün yaşadığımız İzmir'in aynı olmadığına, Soyer'in dilinden, yerel basının da manşetlerinden düşmeyen 'Marka Şehir Olmak' iddiasının gerçekte bir arpa boyu mesafe kat edilmemiş gönülleri okşayan bir slogan olmaktan öteye gitmediğine üzülerek şahit oluyoruz. Dünyada artık sadece ülkeler değil kentler de yarışıyor. Yabancı ve yerli yatırımlardan pay alan kentlerin işsizlik sorunu azalıyor ve o kentte yaşayan gençler çalışmak için başka kentlere gitmiyor.

 

İzmir'de en çok şikayet gelen konuların başında bozuk yollar geliyor.

TÜRKİYE'NİN 2. GÖZBEBEĞİ
Geçtiğimiz yıllarda şirket merkezi İzmir'de olan birçok firmanın birer birer İstanbul'a taşındığını üzülerek izledik. İzmir kan kaybetmeye devam ediyor. Bundan 30 yıl önce kentleşme ve yaşam kalitesi anlamında İzmir tartışmasız İstanbul'dan sonra Türkiye'nin 2. gözbebeğiydi. İspanya'nın Barselona kentine benzetilirdi. Her geçen gün dağ gibi biriken sorunlar nedeniyle İzmir, bırakın Barselona'yı nerdeyse Eskişehir'le bile yarışamaz hale geldi. İzmir'i yöneten CHP'lilere sorarsanız "Onlara Hükümet yardım etti, İzmir'e etmedi" bahanesine sığınırlar. Eğer bu bahane doğru olsaydı bir CHP belediyesi olan Eskişehir bu kadar gelişemezdi. Bu işin sırrı hükümetin yardımında değil belediyelerin bütçedeki parasını nasıl harcadığında saklı. İzmir Büyükşehir Belediyesi kendi ifadeleri ile son 15 yılda bütçesinin ortalama % 39'unu yatırımlara harcamış. Aynı dönemde atağa kalkan diğer şehirlerin belediyeleri ise bütçelerinin ortalama %42'si ile % 62'si arasında değişen oranlarda yatırım yapmışlar. Yarın da 16 yılda kötü planlama, israf edilen kaynaklar, yanlış yönetim uygulamaları sonucunda azalan yatırımları anlatacağız.

'ÇOCUKLARIMIZ KENT DIŞINA ÇALIŞMAYA GİDİYOR'
İZMİRLİ anne-babaların şikayetidir; "Çocuklarımız iş bulamadığı için İzmir dışına çalışmaya gidiyor." Bunun çözümü de marka şehir olmaktan geçiyor. Şehrin planlamasını iyi yapacaksın, büyük organize sanayi siteleri planlayacaksın, raylı sistem ve denizyolu, toplu taşıma ağını yaygın hale getireceksin, alternatif yolların olacak, altyapı yatırımların tamamlanmış olacak, yatırımcı dostu uygulamalar ortaya koyacaksın yani kent çekim merkezi olacak ki ulusal ve uluslararası yatırımcılar İzmir'e yatırım yapsın, çocuklarımıza iş sahaları açılsın ki şehir dışına gitmek zorunda kalmasın.


HESAP ORTADA
Şöyle kabaca hesap yapalım; İzmir'de belediyenin SON 16 YILLIK bütçesinin yüzde 60'ını yatırıma harcadığını varsayalım. 16 yılda tam 18 milyar lira daha fazladan yatırım yapılırdı. Bu parayla trafiğin sıkıştığı 111 noktaya kavşaklar, battı çıktılar, tüneller yapılırdı. Güzel İzmir'in her yerinde metro inşaatı bitmiş olur, 10'nuncu yıl marşında söylediğimiz gibi İzmir'i demir ağlarla örmüş olurduk. İzmir spor salonları ve yüzme havuzları ile dolardı. Körfez, Atatürk'ün gözleri gibi masmavi olurdu ve denize girerdik. Her yerde elektrikli otobüsler çalışır bizler de temiz hava solurduk.

Hazırlayan: Erhan ÇALIŞKAN

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishdailynews.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.